Göğüs Cerrahisi Nedir?
Göğüs cerrahisi tıbbın en önemli ana dallarından birisidir. Bölüm, boğaz ile başlayıp karın bölgesinin üst bölgesine kadar olan, göğüs kafesi yapıları ve göğüs boşluğu içerisinde yer alan meme ve kalp hariç diğer bütün organlardaki hastalıkların teşhis ve tedavisini yapmaktadır. Soluk borusundan başlayarak yemek borusuna, akciğere, diyaframa, mediastene, göğüs duvarına ve ilgili alanlara dair hastalıklar göğüs cerrahisinin çalışma alanına girer.
Göğüs cerrahisi alanında ilgilenilen pek çok hastalık, tanı ve tedavi yöntemi vardır. Hastalıkların teşhis, tedavi ve cerrahi müdahaleleri göğüs cerrahi uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Göğüs cerrahisi uzmanları göğüs bölgesindeki kalp ve meme dışında kalan bütün organların ve bu organlara bağlı olarak gelişen hastalıkların takibini ve tedavilerini yaparlar.
Göğüs kafesinde yer alan doğumsal deformasyonlar, tümör ve kist oluşumları, solunum yollarında meydana gelen tümörler, darlık ve tıkanmalar, akciğerler, diyafram, yemek borusuna ait doğumsal hastalıklar ya da sonradan gelişen hastalıklar göğüs cerrahisi kliniklerince takip edilir. Bütün bunlara dair teşhisler ve tedavilerin gerçekleştirildiği anabilim dalına göğüs cerrahisi adı verilir. Kalp ve meme cerrahileri farklı branşların dalı olup göğüs cerrahisinin uzmanlık alanlarının dışında kalır.
Göğüs Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?
Göğüs kafesi arkada on iki omurgadan bir eklemle bağlanmış on iki kaburga ve önde göğüs kemiğinden (sternum) oluşan tamamen kapalı, oldukça sağlam bir kutudur. Sternum aynı zamanda iman tahtası olarak da adlandırılır. Söz konusu kemik yapısının altı diyafram denilen solunumun en büyük kasıyla, etrafı da yine solunum kaslarıyla kaplıdır. Göğüs kafesinin içerisinde yaşam için olmazsa olmaz unsurlar; solunum sistemi, dolaşım sistemi, kalp, akciğer bulunmaktadır.
Göğüs cerrahisi bütün bu göğüs alanında meydana gelen hastalıklara bakar. Dolayısıyla göğüs cerrahisinin çalışma alanına giren birçok hastalık mevcuttur. Akciğer başta olmak üzere onu çevreleyen organlardaki doğumsal ya da işlevsel birçok göğüs hastalığı bulunur.
Bunlar göğüs cerrahisinin baktığı hastalıklar olarak ifade edilir ve başlıcaları şunlardır:
- Akciğer kanseri,
- Akciğer metastazları,
- Akciğerde nodül,
- Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri),
- Ampiyem (akciğer zarı iltihaplanması),
- Nefes borusundaki tümörler,
- Nefes borusundaki daralmalar,
- Mediasten tümör ve kistleri,
- Timüs bezi tümör ve kistleri,
- Akciğer zarı yırtılması,
- Akciğer sönmesi (Pnömotoraks),
- Göğüs boşluğunda sıvı toplanması,
- Göğüs boşluğunda kan toplanması (Hemotorax),
- Göğüs duvarı şekil bozuklukları: pektus ekskavatum ve pektus karinatum (kunduracı göğsü -çökük göğüs-, güvercin göğsü -dışa çıkık göğüs),
- Göğüs duvarındaki iyi ya da kötü huylu tümörler,
- Göğüs travmaları,
- Diyagram fıtığı ve felci,
- Akciğerdeki doğumsal anomaliler,
- Akciğer kist hidatiği ve kisttik hastalıklar,
- Akciğer iltihabı hastalıkları,
- Akciğerin büllü hastalıkları,
- Torasik çıkım sendromu: El uyuşması,
- Aşırı el terlemesi (Hiperhidrozis),
- Akciğer ve hava yollarına yabancı cisimlerin kaçması,
- Yemek borusuna yabancı cisimlerin kaçması,
- İnterstisyel akciğer hastalıkları,
- Akciğer nakli vd.
Görüldüğü gibi göğüs cerrahisi ilgi alanına giren hastalıklar oldukça fazladır ve bunların büyük çoğunluğu akciğerle alakalıdır.
Göğüs cerrahisinin ilgi alanına giren hastalıklar kendi içinde de oldukça değişkendir. Mesela göğüs travmaları oldukça farklı nedenlerden, farklı şekillerde olabilmektedir. Bıçaklanma, kurşunlanma, trafik kazası, düşme gibi nedenlerle oluşan kaburga kırıkları, sternum kırıkları, kanamalar, organ yaralanmaları vs. göğüs travmaları arasındadır. Akciğer ve havayollarına, yemek borusuna herhangi bir yabancı cismin kaçması da göğüs cerrahisinin ilgilendiği hastalıklardan olup iğne, misket, boncuk, metal para gibi farklı cisimler organlara kaçabilen yabancı cisimlerdendir.
Göğüs Cerrahisi Hangi Ameliyatları Yapar?
Göğüs cerrahisi ilgili alanlarda teşhis edilen hastalıkların tedavisi için farklı ameliyatlara başvurabilmektedir. Bu açıdan göğüs cerrahisi kliniklerinde en sık yapılan ameliyatlar şunlardır:
- Fiber ve Rijit Bronkoskopi: Teşhis ve tedavi için hastaya ışıklı boru ile herhangi bir ağrı duymadan bütün solunum yollarının incelenmesi gerçekleştirilir. Gerekirse solunum yollarında parça alma işlemleri yapılır ve hava yolu tıkanıklıkları açılır.
- Özofagoskopi: Yemek borusuna yönelik endoskopidir. Yemek borusundaki travma, yabancı cisim kaçması, iyi ve kötü huylu tümörlerin teşhis ve tedavisi bu yolla yapılır.
- Mediastinoskopi: Uyuyan hastada ışıklı boru yardımıyla akciğerin drene olduğu lenf bezlerinden teşhis ya da evreleme amaçlı parça alımı işlemleridir.
- Akciğer kanseri ameliyatları: Akciğer kanserine dair yapılan ameliyatlardır. Akciğer kanserinin teşhisi, evrelemesi, tedavisi, akciğerin etkilenen kısmının çıkarılması bu ameliyatlarla sağlanır.
- VATS: Video yardımlı göğüs cerrahisi demektir. Endoskopik göğüs cerrahisi, kapalı göğüs cerrahisi gibi adlandırmalar yapılan operasyonda ışıklı borular ve kamera sistemiyle kaburgalar arasından iki üç delik açılır ve göğüs boşuğuna girilir. Akciğer ve akciğer zarından parça alınabilir. Metastaz, kist hava keseciklerinin alınması, akciğer zarının sıyrılması gibi pek çok ameliyatın yapımı mümkündür.
- Göğüs deformiteleri (pektus) ameliyatları: Göğüs kafesi şekil bozukluklarında açık ya da kapalı ameliyat yöntemleriyle düzeltmeler yapılabilmektedir. Göğüs duvarı, kaburgalar ya da kasların hastalıkları, iyi veya kötü cinsli urlar, göğüs kafesindeki her türlü travmalar, siternum, kaburgalar, akciğer diyaframının künt ya da keskin cisimlerle, çarpma, kaza, düşme, patlama, darp gibi yaralanmalarla zarar görmesi sonrası yapılan ameliyatlardır.
- Mediastinal kitlelere ve mediastinal kistlere dair ameliyatlar
- Pnömotoraks ameliyatları: Akciğer zarında yırtılmalara, akciğer sönmesine neden olan hava keseciklerinin açık ya da kapalı tedavisi yapılabilmektedir.
- Doğumsal akciğer hastalıkları ameliyatları: Akciğerdeki doğumsal yapı bozuklukları (CCAM, pulmoner sekestrasyon gibi) ameliyat edilebilmektedir. Bunlar arasında hava kistleri, amfizem, doğumsal kistler sayılabilmektedir.
- Akciğer iltihaplarına dair ameliyatlar: Akciğerde meydana gelen çeşitli iltihaplanmalar ameliyat edilebilmektedir.
- Kapalı ya da açık biyopsiler: Akciğer, lenf bezleri ya da akciğer zarından teşhis için parça almak biyopsilerle mümkündür.
- Bölgesel hiperhidrozis: Aşırı el terlemesi olarak adlandırılabilen hastalıklar endoskopik cerrahi ile tedavi edilebilmektedir.

Göğüs Cerrahisi Ameliyatları Nasıl Yapılır?
Göğüs cerrahisi ameliyatları VATS adı verilen kapalı ameliyatlar, açık ameliyatlar (torakotomi), robotik ameliyatlar, mediastinotomi ve mediastinoskopi şeklinde yapılabilmektedir. Açık ya da kapalı şekilde, hastalığın türüne ve evresine göre kimi zaman lokal anestezi ama çoğu zaman genel anestezi altında ameliyatlar yapılabilmektedir.
Göğüs Cerrahisi Teşhis ve Tedavilerde Hangi Teknikleri Kullanır?
Göğüs cerrahisi alanında hastalıkların teşhis ve tedavisinde pek çok teknik kullanılabilmektedir. Hastalıkların türünün farklı olması tekniklerin de farklılığına zemin hazırlamaktadır. Üstelik tıp alanında gelişmeler, değişmeler oldukça yeni teşhis ve tedavi teknikleri de ortaya çıkabilmekte, geçmişte kullanılanlar daha az tercih edilebilir hale gelebilmektedir.
Göğüs cerrahisinde teşhis ve tedavi için kullanılan başlıca teknikler şunlardır:
- Bronkoskopi: Bu teknik fleksibl bronkoskopi ve rijit bronskopi olarak bronş sistem ve trake içindeki rahatsızlıkların, tümörlerin teşhisinde ve tedavisinde kullanılmaktadır.
- Mediastinoskopi: Akciğer ve lenf bezlerine yönelik tümörlerin teşhisinde, tümörlerin evrelenmesinde bu teknikten yararlanılmaktadır.
- Torakotomi: Göğüs kaffesinin açılmasında bu teknikten istifade edilmektedir.
- Lobektomi: Göğüs cerrahisinde hastalıklı bölümlerin alınması önemli bir yöntemdir ve hastalık olan bölgenin bir kısmının çıkarılmasında bu teknik tercih edilebilmektedir.
- Pnömonektomi: Akciğerin tümörünün temizlenmesi için tüm akciğerin çıkarılması işlemine bu isim verilmektedir.
Göğüs Cerrahisi Hangi Hizmetleri Verir?
Göğüs cerrahisi hastalıklarının çeşitli belirtileri olmaktadır. En sık ortaya çıkan belirtiler nefes darlığı, inatçı öksürükler, öksürükler ya da balgamla kan gelmesi, göğüs kafesinde seyreden ağrılar, ani nefes darlıkları ve yan ağrılar, kilo kaybı, sebebi bilinmeyen ateş, ses kısıklığı olmaktadır.
Göğüs cerrahisi bölümlerinde kişilere öncelikle ön inceleme yapılmakta, ardından çeşitli tetkikler yapılmakta, şikayetlerin neden kaynaklanabileceği üzerinde durulmaktadır. Teşhislerden sonra sonuca göre hastalığın boyutu, evresi, etkilenen alan tespit edilmekte, ardından da tedavi yöntemleri üzerinde durulmaktadır. Teşhise göre hastaya ilaçlı tedavi ya da cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Günümüzde göğüs cerrahisinde oldukça büyük gelişmeler olmuş ve cerrahi ameliyatların birçoğu kapalı ameliyat şeklinde yapılır hale gelmiştir. Böylece hastanın iyileşme süreci hızlanmakta, estetik açıdan da daha en az izle süreç atlatılmaya çalışılmaktadır.
Türkiye’nin En İyi Göğüs Cerrahisi Doktoru Kimdir?
Göğüs cerrahisi tarafından teşhis ve tedavisi yapılan bir rahatsızlığı olanların en fazla merak ettiği konulardan birisi en iyi göğüs cerrahisi doktorudur. Haklı olarak internet ortamında da bu sorunun cevabı fazlaca araştırılmakta, insanlar herhangi bir belirtiye rastladıklarında ya da bir doktora gidip memnun kalmadıklarında daha iyi bir doktor araştırmasına girişmektedirler.
Öncelikle göğüs cerrahisi bir uzmanlık alanıdır ve temel tıp eğitiminden sonra bu alanda uzmanlık eğitimini tamamlayanlar göğüs cerrahisi doktoru olmaktadırlar. Dolayısıyla hemen her doktorun belli bir uzmanlığı vardır. Fakat bir de alınan eğitim, mezun olunan okul, birlikte çalışılan hocalar, hekimler, sağlık personelleri faktörü vardır.
Ayrıca hastane şartları da göğüs cerrahisinin başarılarında önemli bir etkendir. Hastanenin donanımları ne kadar iyi ise doktorun çalışma şartları, imkanları o kadar iyi olacak, teşhis ve tedavilerinde de başarı oranı yüksek olacaktır. Bu nedenle en iyi göğüs cerrahisi doktoru arayışında doktorun deneyimi, tecrübesi, birlikte çalıştığı ekip, bulunduğu hastane, hastanenin donanımı, geçmişi gibi etkenlere dikkat edilmelidir.
Prof. Dr. Semih Halezeroğlu deneyimli ve tecrübeli ekibiyle birlikte çalışmalarına Acıbadem Maslak Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği’nde devam etmektedir. 1987 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olarak başlayan meslek hayatına ülkemizin farklı yerlerinde görev yaparak devam etmiştir. 1992 yılında göğüs cerrahisi uzmanlık belgesini alan Halezeroğlu’nun uzmanlık tezini o dönem Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen kapalı göğüs cerrahisi operasyonu, yani torakoskopi oluşturmuştur.
2001 yılında göğüs cerrahisi doçenti unvanını alan Halezeroğlu yine aynı yıl Avrupa Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi yeterlilik Belgesi almaya hak kazanarak ilk Türk göğüs cerrahisi uzmanı olmayı başarmıştır.
2005 yılında dünyanın en büyük göğüs cerrahisi derneği olan Avrupa Göğüs Cerrahları Derneği Başkanlığına seçilen ilk Türk olan Semih Halezeroğlu, 2006 yılında Avrupa Göğüs Cerrahisi Okulu kurucu başkanı olmuş ve bu görevi 5 yıl boyunca sürdürmüştür. 2008 yılında göğüs cerrahisi profesörü unvanını alan Halezeroğu, 2009 yılında Acıbadem Maslak Hastanesi’nde ve Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalında çalışmaya başlamış ve halen aynı kurumda deneyimli ve güçlü ekibiyle birlikte çalışmalarına devam etmektedir.
Dilerseniz https://www.semihhalezeroglu.com.tr/ linki üzerinden çalışmalarımız hakkında daha detaylı bilgiye ve göğüs cerrahisine dair merak ettiklerinize ulaşabilirsiniz. Bizimle iletişime geçerek aklınızdaki sorulara cevap bulabilirsiniz.